Kripto para vadeli işlemleri, iki tarafın bir kripto parayı ileri bir tarihte, belirli bir fiyattan almak veya satmak konusunda anlaşmalarına olanak veren finansal sözleşmelerdir.
Kripto para vadeli işlemlerinde genellikle marj ile işlem yapılır, yani sözleşmenin iki tarafının da teminat koyması gerekir.
Kripto para vadeli işlemleri hem spot hem de marj borsalarında yapılabilmektedir. Spot borsaları yatırımcıların güncel fiyatlardan kripto para almalarına ve satmalarına olanak verirken, marj borsaları yatırımcıların kaldıraçla işlem yapmalarına olanak vermektedir.
Vadeli işlemlerde kaldıraç hem kazançları hem de kayıpları büyütür, bu yüzden dikkatli kullanılmalıdır. Bu yazımızda kaldıraçlı işlemlerde likidasyona uğramamak ve büyük kayıplar yaşamamak için hangi yöntemi deneyebiliriz buna değineceğiz.
Marjin ekleme yöntemi nedir?
Özellikle kripto dünyasına yeni giren yatırımcılar kasa kontrol ve piyasa psikolojisine hakim olmadığından dolayı açgözlülük, sabırsızlık ve paniğe kapılmaya daha eğilimli oluyorlar.
Bu eğilimden kaynaklı, daha çok kazanma isteği ve fırsatları kaçırma korkusuyla bilinçsizce işlem açabiliyorlar. Vadeli işlemlerde kullanılan kaldıraç sayesinde kazançlar çoğalabildiği gibi kayıplar ise daha kolay yaşanabiliyor.
Stoploss kullanmak bizim emniyet kemerimizdir, kayıpların minimum düzeyde tutulması için gereklidir. Fakat volatilite yani oynak piyasalarda stoploss kullanmak çok mantıklı olmuyor. Oynaklıktan kaynaklı ani düşüş ve çıkışlarda stoploss patlayıp, giriş bölgemize tekrar gelebiliyor hatta hedefe dahi gidiyor. Bunun yerine kayıpların önüne geçmek için marjin ekleme yöntemini kullanacağız.
İlk olarak kasa kontrolü nasıl sağlamanız gerektiğinden bahsedelim;
Vadeli işlemler için ayırdığımız kasamızın 1000$ olduğunu farz edelim.
1.Kuralımız: Tüm kasa ile asla tek bir işleme giriş sağlamıyoruz!
Spot yada vadeli işlem olsun fark etmez, işlemlere asla tüm kasa ile girilmez, işlemin terste kalması durumunda beklemekten sıkılan yatırımcılar genelde zararda kapatarak başka fırsatları değerlendirmeye yöneliyor. Bunun yerine kasayı bölerek işleme girmeyi tercih edenlerin başka işlemleri de değerlendirmeye fırsatı oluyor.
Uygulanacak yöntem şu olmalıdır; 1000$ bakiyeyi maksimum 4 işleme girecek şekilde bölmeliyiz. Yani her işlem için 250$ bakiye ayırmak uygun olacaktır.
2.Kuralımız: İşlemlere marjinli yani teminatlı giriş yapıyoruz!
Likidasyonu önlemek için, izole işlem olarak açtığımız pozisyonla marjin ekliyoruz.
Her pozisyon için yukarıda 250$ olarak bakiye belirlemiştik. İşlemlere giriş sağlarken 250$ ile komple giriş yapmıyoruz. Hemen formüle göz atalım;
İşleme girilen bakiye * Kaldıraç oranımız = İşleme eklenecek marjin oranı
Örnek; 250$ bakiyenin 50$ kısmı ile 5X kaldıraçlı işlem açtığımızda pozisyon büyüklüğümüz 250$ oluyor. 50$ bakiyeyi işlem açmak için kullandık geriye kalan 200$ bakiyemizi ise marjin olarak ekliyoruz.
Burada en önemli nokta, eğer işlemlere girerken bu şekilde marjin kullanacaksanız, kesinlikle formüle göre eklemeniz gerekiyor. Yani örnekte verdiğimiz işleme 200$ yerine 30-40$ gibi eklenen marjinin hiç bir anlamı kalmıyor. Aksine riski azaltmak yerine arttırmış oluyorsunuz çünkü likidasyon bölgeniz yeteri kadar aşağı inmiyor ve işlem patlarsa eklediğiniz marjinde gitmiş oluyor.
3.Kuralımız: Düşüşlerde fırsatlardan yararlanmak için açıkta bakiye bırakmak!
1000$ bakiyemizi 4 işlem için bölüştürmüştük. Aynı anda sadece 2 işleme girerek, geriye kalan 500$ bakiyemizi olası düşüşlerde diğer fırsatlardan yararlanmak için ayırmak mantıklı olacaktır.
Örneğin düşüş sonrası aşağıdan yeni bir işleme giriş sağlamak yada olan pozisyonumuzun ortalamasını azaltmak için ekleme yapmak gib.
Burada gene unutulmaması gereken bir nokta, işlemlerde ortalama düşürmek için ekleme yaptıktan sonra gene marjin eklemek zorundasınız. O yüzden ekleme yaparken aceleci davranmak yanlış bir davranış olacaktır.
Peki nerede ekleme yapmalısınız?
Kullanıcılardan en çok duyduğum soru, %2-3 düşüş yaşandığında pozisyona ekleme yapılabilir mi olarak geliyor. Bu bölgeden ekleme yapmak sizin ortalamanızı yeteri kadar aşağı indirmeyecektir. En azından %30 gibi bir düşüşte ekleme yapmak tercih edilebilir. Kasanızı kontrol etmeyi kavradığınızda bu yöntem daha iyi oturacaktır.
%30 düştü ekleme yaptık ve marjinimizi de ekleyerek likidasyonumuzu gene düşürdük. Ama pozisyon düşmeye devam ediyor ne yapabiliriz?
Eğer düşüşün devam edeceğini düşünüyorsanız ve her ihtimale karşı 2. bir ekleme yapmak istiyorsanız o zaman kasanızı ona göre bölmelisiniz.
Örnek ile anlatalım; Benim toplam 2 işlemde 500$ ve açıkta ayrıca 500$ bir bakiyem vardı. Bunun 250$ kısmını aşağıdan yeni bir işlem almak için, 250$ kısmını da açık olan 2 pozisyonumda ortalama düşürmek için kullanmak istiyorum.
Pozisyon %30 düştü ve ilk ekleme yapacağım bölge olarak burayı belirledim.
250$ bakiyeyi önce 2 ye bölelim ve açık olan 2 pozisyonumun her birine 125$ ekleme yapabiliyorum. Ekleme atarken de aynı formülü kullanmak zorunda olduğumuz için,125$ bakiyenin 25$ ile o anki bölgeden ekleme atıyorum ve kalan 100$ bakiyeyi de marjin olarak ekliyorum ve likidasyon bölgemi gene düşürüyorum. Diğer pozisyon içinde aynısını yapıyorum.
Ancak ben düşüşün devam etme ihtimaline karşı ikinci ekleme bölgem için bakiye ayırmak istiyorsam o zaman pozisyonlara ilk ekleme bölgemde 125$ değil 60$ bakiye ayırmam gerekir.
Yani 12$ bakiyeyi ekleme yapmak için kalan 48$ bakiyeyi marjin ekleme için kullanmam gerekir.
İlk fotoğraf marjin eklenmemiş pozisyon, yani işlem %20 düşüştü likidasyona uğrayacak.
İkinci fotoğraf ise marjin eklenmiş pozisyon. Bu işlemin likidasyona uğraması için pozisyonun -98 düşmesi gerekiyor, yani işlemin patlaması için coinin delist falan olması gerekiyor :)